Akliman

Akliman denildiğinde akan sular durur. Akliman denildiğinde aklıma ilk gelen o uçsuz bucaksız sahilidir. Kumu bembeyaz olduğu için adının içinde “ak” kelimesinin yer almasına şaşırmamak gerekir.

Akliman sahil yoluna ulaşım kolaydır. Şehir merkezinden Sinop girişine doğru giderken bir tabela ile Akliman sahil yoluna giriş yapabilirsiniz. (Havaalanı da bu bölgede olduğu için havaalanı tabelalarını da takip edebilirsiniz.) Kısa bir köy yolculuğu ardından sahil yoluna çıkıldıktan sonra alabildiğince kumun ve kumsalın yer aldığı eşsiz güzellikteki Akliman manzarasını izlemeye başlayabilirsiniz.

Akliman sahillerini denize girmek için kullananların sayısı genelde Bahçeler mevkiindeki plajları kullananlardan azdır. (Ben de o azınlığın içindeyim.) Şehre nispeten uzak olduğu için pek fazla kişi tarafından tercih edilmez bu sahiller.

Bölük pörçük olacak belki ama aklıma gelmişken söylemek istiyorum, bu sahillerdeki kumun üzerinde mevsiminde beyaz zambaklar bitmektedir. Gerçekten ilginç olan bu görüntüyü görmenizi isterim doğrusu.

Akliman’da denizin hoyrat ve ürkütücü olduğu dönemler fazlalıktadır. Sinop bir yarımada şeklinde denize uzandığı için denize girmek için her zaman bir alternatifiniz bulunur. Bir tarafta dalgalar var ise, diğer taraf durağandır (dalgaları sevmeyenler için yazdım bu cümleyi).

Akliman’da denize girerken yüzme bilginize ve yeteneğinize fazla güvenmeyip bilmediğiniz yerlere gitmemenizi tavsiye ederim keza buralarda tatsız kazalar hatta ölümler olabilmekte. Ama hemen korkmayın! Dediğim gibi, bilinçsizce açılmalar ve yüzme bilmeden denize girmeler neticesinde bu durumlar ile karşılaşılmakta. Aksi taktirde Akliman denizi insanı tamamen dinlendirici bir özelliğe sahiptir. Denizin dibi tamamen kumdur ve uzunca bir mesafe yüründüğü halde hala sığdır.

Akliman’da deniz ve Güneş’in keyfini şöyle çıkartmak gerekir: Sessiz sahilde bembeyaz kumun üzerinde yatıp uyumak, sıcak hissedildiğinde ise denize koşarak dalıp çıkmak. Sonra sahilde yürümek, yürümek, yürümek… Martıların kumlar üzerinde bıraktığı ayak izlerini takip edebilir ve hatta martıları çok yakından görebilirsiniz burada.

Böğürtlenler
Fotoğraf: “Akliman’da Böğürtlenler”, Nurettin Mert Aydın, 2009

Akliman sadece bir sahil şeridinden ibaret değil elbet. Tüm bölgeye verilen bir ad. Hatta ayrı sayfada hakkında yazı yazdığım Hamsilos Fiyordu da Akliman’ın bir parçası. Akliman sahil şeridini takip ettiğinizde yol sizi böğürtlen çalılarının arasından (mevsim uygunsa arabanızı sağa çekip böğürtlenleri dalından yiyebilirsiniz) Akliman Mesire Alanı’na götürür. Eğer mangal gibi zevkleriniz varsa (ya da kızarmış tavuğunuzu paketletip tüketecek bir yer arıyorsanız) bu alan tam aradığınız yerdir. Burada isterseniz hazır yemek yiyebileceğiniz bir tesis de bulabilirsiniz.

Akliman Mesire Alanı
Fotoğraf: “Akliman Mesire Alanı’ndan Manzara”, Nurettin Mert Aydın, 2009

Akliman Mesire Alanı’nın balıkçı teknelerine ayrılan bölümü geçtiğimiz yıllarda temizlendi ve kısmen insanı mutsuzlaştıran görüntü ve kötü kokudan eser kalmamış oldu. Üstelik bu alanda hazırlıklarını yapan ya da ağlarını temizleyen balıkçıları görmek de ayrı bir güzellik. Eğer denize girme tarzınız iskeleden atlamak ise yine Akliman Mesire Alanı’nda yer alan iskeleyi kullanarak denize girebilirsiniz.

Akliman Fener
Fotoğraf: “Akliman’daki Fener”, Nurettin Mert Aydın, 2009

Akliman Mesire Alanı’ndan çıkıp yolu takip etmeye devam ettiğinizde deniz dolgu yöntemiyle genişletilmiş bir yolu geçerek minik fenerin ve mendireğin olduğu alana giriş yapabilirsiniz (feneri zaten uzaktan görmüş olmalısınız, giriş yerini kestirebilirsiniz). Dalgaların azdığı zamanlarda mendirekte yürüyüş yapmayı denemenizi tavsiye ederim.

Yine sağ tarafınıza bakmaya devam ettiğinizde karaya yakın bir ada görmüş olmalısınız. Burası Martı Adası’dır. Yüzerek gidilebilecek bir mesafededir. Martıların uğrak yeri olduğu için adına Martı Adası denilmektedir.

Yine böğürtlen çalılarının olduğu yollardan devam ederseniz bu yol sizi son olarak Hamsilos Fiyordu‘na götürecektir.

Hamsilos Fiyordu ile ilgili yazıma ulaşmak için tıklayın

GEZİ sayfasına geri dönmek için tıklayın

Yorum bırakın