Balık

Kiremitte Çarpan
Fotoğraf: “Kiremitte Çarpan”, Nurettin Mert Aydın, 2009

Bir kere daha söylüyorum. Hamur işi restoranları balık restoranlarına oranla sayıca fazlalar. Ezici çoğunluk. Siz de haklısınız. Hamur işi, hamur işi nereye kadar? Bünye gördükçe o taze palamutları, lüferleri, kalkanları tezgahta, balık istiyor…

Dışarıda yemek için balık tavsiyelerimden önce size bir adet Sinop usulü palamut tarifi vermek istiyorum. Yaparsanız pişman olmazsınız. Palamutu ayıklattırdıktan sonra (sadece iç temizlik, orta kılçık alınması ve kafa – kuyruk uçurulmasından sonra) yıkayıp unlayıp tavada şöyle bir kızartıyoruz. (Tavanız yapıştıran cinsten ise yağlamayı unutmayın!) Yani palamutu ortadan ikiye kitap gibi açıyorsunuz, unluyorsunuz ve her iki yüzünü de kızartıyorsunuz. Bu işlemden sonra palamutu bir yere alıyoruz ki birazcık dinlensin. O sırada bir tavaya piyazlık soğan (bolca) koyup yağ ekleyip kavuruyoruz. İçine sarımsak eklemeyi de ihmal etmeyin! Azıcık kavurduktan sonra küp küp doğranmış domatesleri ve ince kıyılmış biberleri de ekleyip kavurmaya devam… Bir tutam tuz, bir tutam karabiber… Son olarak kıyılmış maydonozu ekleyip harmanlıyoruz.

Dinlenen palamutumuzu yine kitap gibi açıp sırtı yere gelecek şekilde (deri kısmı altta) fırın tepsisine koyuyoruz ve harcımızı içine boca edip yayıyoruz. Yani palamutumuz harcımızın altında tabak gibi kalıyor. Tepsiyi böylece fırına sürüp kızarma ve pişme işlemi bitene kadar fırınlıyoruz. Sonra da afiyetle yiyoruz.

YEMEK sayfasına geri dönmek için tıklayın

Yorum bırakın